Erol Taşdelen’den Analiz: 2025’te Reel Piyasa ve Vatandaş
Türkiye ekonomisinin son dönemdeki kriz taleplerine rağmen ayakta kalmaya çalıştığı bir dönemde, Maliye Politikası bir yana bırakılarak sadece Para Politikası ile krizin aşılacağına inanan Ekonomi Kurmayları, 2025 yılına dair önemli açıklamalarda bulundu. Bu durum, ülkede ekonomik belirsizliği artırırken, vatandaşların da geleceğe dair endişelerini derinleştiriyor.
Maliye Politikasından uzaklaşarak sadece Para Politikası ile krizin aşılacağına inanan Ekonomi Kurmayları, Gri listeden çıkışın sevincini yaşarken, Rating notlarının hızlı yansımadığını belirtti. Yatırım yapılabilir ülke seviyesine ulaşılamadığı için kalıcı sıcak paranın ve Doğrudan Yatırımın geciktiğini vurgulayan uzmanlar, spekülatif sıcak para akışının gurbetçiler aracılığıyla arttığını ifade etti.
Borsa ve Firma Kalitesi
Borsa’da önemli bir sıkıntı olarak firma kalitesinde düşüş yaşandığını belirten analistler, son yıllarda borsaya kota firmalardaki özensizliğin etkisiyle KONKORDATO alan firmaların arttığını açıkladı. Bu durum, borsada işlem gören firmaların güvenilirliği konusunda endişeleri artırıyor.
Konkordato patlamasının yaşandığı 2024 yılında, 519 firmaya geçici mühlet verilirken, bu sayının 2024 yılında 1.723 firmaya çıktığı belirtildi. Özellikle Tekstil ve İnşaat sektörlerinin bu durumdan en çok etkilendiği ifade edilirken, yeni işsizlik dalgalarının yaşanabileceği uyarısında bulunuldu.
Döviz Kredileri ve Ticari Firmalar
Bankaların Ticari Kredi faizlerinin hala yüksek seviyelerde olduğu ve bazı bankaların TCMB’nin sınırlarını aşarak ek maliyetler talep ettiği belirtilirken, firmaların mecburen Döviz Kredilerine yöneldiği vurgulandı. Özellikle İhracatçı ve yatırım yapan firmaların Döviz Kredilerine yönelmesi, ekonomik belirsizlikleri artırıyor.
Ticari firmalardaki bu sıkıntının KOBİ’leri de olumsuz etkileyeceği ifade edilirken, sürecin iyi yönetilmediği takdirde işçi çıkarmaların artabileceği uyarısında bulunuldu.
Vatandaşın Borç Batağında
Vatandaşların borç batağında olduğu ve Enflasyon ile mücadelede Para Politikasının talebi baskılamaya odaklandığı belirtilirken, asgari ücretlerin döviz bazlı olarak arttığı ancak bu durumun vatandaşları mutlu etmediği vurgulandı. Gıda enflasyonunun kontrol edilememesi ve işçi maliyetlerindeki artışın ekonomik dengeleri olumsuz etkilediği belirtildi.
Bu zorlu ekonomik süreçte, vatandaşların ve işçilerin üzerine binen yüklerin arttığı ve ek tedbirler alınmazsa krizin derinleşebileceği uyarısında bulunuldu. Uzmanlar, vatandaşların ve işçilerin ekonomik güvenliğinin sağlanması için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.