Kartlı Harcamalarda Artış Hızı Düşüyor: İşte Detaylar
Büyüme Hızı 2021’den İlk Kez Yüzde 60’ın Altına İndi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son verilerine göre, kartlı harcamalarda büyüme hızı 2021 yılından bu yana ilk kez yüzde 60’ın altına geriledi. İç talebin önemli bir göstergesi olan kartlı harcamaların büyüme ivmesi azalmaya devam ediyor. 27 Aralık haftası itibariyle, bireysel emeklilik ve vergi ödemeleri dışında kartlarla yapılan harcamalarda dört haftalık ortalama yıllık artış yüzde 59,6 olarak kaydedildi.
Bu verilerle birlikte, kartlı harcamalardaki büyüme oranı 2021’den bu yana ilk kez yüzde 60’ın altına gerilemiş oldu. 2023 yılında yüzde 154 seviyesine ulaşan kartlı harcamalar, 2024 yılında sıkı para politikalarının etkisiyle yüzde 131’in üzerinde bir büyüme kaydetmişti.
Kartlı Harcamalardaki Düşüşün Nedenleri
Uzmanlar, kartlı harcamalardaki bu düşüşün arkasında çeşitli faktörlerin olduğunu belirtiyor. Ekonomik belirsizlikler, enflasyonun yüksek seyri ve artan faiz oranları, tüketicilerin harcama alışkanlıklarını etkileyen başlıca faktörler arasında yer alıyor. Ayrıca, pandemi sürecinin getirdiği kısıtlamaların da tüketici harcamaları üzerinde baskı oluşturduğu gözlemleniyor.
Uzman Görüşleri ve Öngörüler
Ekonomi uzmanları, kartlı harcamalardaki bu düşüşün ekonomik aktivitedeki genel yavaşlama eğiliminin bir yansıması olduğunu belirtiyor. Pandemi sonrası ekonomik toparlanmanın istenilen seviyede olmaması, tüketicilerin harcama eğilimlerini olumsuz etkiliyor. Önümüzdeki dönemde alınacak ekonomik tedbirlerin ve politika değişikliklerinin kartlı harcamalar üzerindeki etkisi yakından takip edilecek.
Sonuç ve Değerlendirme
Kartlı harcamalardaki büyüme hızındaki düşüş, Türkiye ekonomisinin genel durumu hakkında önemli ipuçları sunmaktadır. Tüketicilerin harcama alışkanlıklarındaki değişimler, ekonomik politikaların etkinliği ve pandemi sonrası toparlanma süreci üzerinde derinlemesine düşünmemizi gerektiren bir konudur. Önümüzdeki dönemde atılacak adımların, Türkiye’nin ekonomik istikrarı ve büyüme potansiyeli üzerinde önemli bir rol oynayacağı unutulmamalıdır.
Bu verilere göre, tüketiciler olarak harcama alışkanlıklarımızı gözden geçirerek, ekonomik dalgalanmalara karşı nasıl hazırlıklı olabileceğimizi düşünmek önem arz etmektedir. Her harcama kararının ekonomik dengeler üzerindeki etkisini göz önünde bulundurarak, daha bilinçli ve sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları edinmekte fayda var. Bu sayede, hem kişisel hem de genel ekonomik refahı desteklemiş oluruz.