İSKİ, İstanbul’a 1 Milyar Metreküp Su Sağladı

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), İstanbul’a 2024 yılında toplamda 1 milyar 162 milyon metreküp su sağladı. Bu suyun 701 milyon 766 bin 68 metreküpü regülatörlerden, 487 milyon 713 bin 504 metreküpü ise barajlardan temin edildi. En yoğun su kullanımı ise 13 Haziran 2024 tarihinde gerçekleşti ve toplamda 3 milyon 817 bin 735 metreküp su tüketildi.

Su Tüketiminde Avrupa ve Anadolu Yakası Farkı

2024 yılında Avrupa Yakası, toplam su tüketiminin yüzde 65,63’ünü karşılayarak 762 milyon 32 bin 739 metreküp su kullandı. Diğer yandan Anadolu Yakası, toplam tüketimin yüzde 34,37’sini oluşturdu ve 398 milyon 987 bin 470 metreküp su tüketildi. Avrupa Yakası’nın su ihtiyacını karşılamak için Asya’dan İstanbul Boğazı altındaki kuzey ve güney geçiş hatları aracılığıyla 321 milyon 898 bin 827 metreküp su transfer edildi.

Su Tüketiminde Artış Gözlemlendi

2024 yılında günlük ortalama su tüketimi 3 milyon 172 bin 186 metreküp olarak kaydedildi. Bu, 2023 yılına göre yüzde 3,65’lik bir artışı temsil ediyor. En yüksek günlük su tüketimi 13 Haziran 2024’te gerçekleşirken, en düşük tüketim ise 11 Nisan 2024’te kaydedildi. İSKİ, 2023 yılında 6 milyon 891 bin 231 aboneye hizmet verirken, 2024 yılında bu rakamı 6 milyon 974 bin 432’ye çıkardı.

Baraj Doluluk Oranları Değişkenlik Gösterdi

Baraj doluluk oranları yıl içinde önemli değişiklikler yaşadı. İlkbahar aylarında yüzde 80 seviyesine kadar çıkan doluluk oranları, yaz aylarında tüketim artışıyla birlikte ağustos ayı sonunda yüzde 45’e kadar düştü. 2024 yılında maksimum doluluk oranı yüzde 83,43 ile 6 Mayıs 2024’te ölçülürken, minimum doluluk oranı yüzde 27,49 ile 21 Kasım 2024’te kaydedildi.

Bu veriler, İstanbul’un su tüketimine yönelik önemli bir perspektif sunuyor. Su kaynaklarının sürdürülebilirliği ve etkin kullanımı için bu verilerin dikkate alınması büyük önem taşıyor. İSKİ’nin sağladığı suyun miktarı ve dağılımı, İstanbul’un su ihtiyaçlarını karşılamak adına kritik bir rol oynamaktadır. Su tüketimindeki artışın nedenleri ve çözüm önerileri üzerine daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir. İstanbul’un su kaynaklarına yönelik bilinçli yaklaşımla, gelecek nesillere daha sağlıklı bir çevre bırakmak mümkün olacaktır.