Kripto Paraların Yükselişi: Trump Etkisi
Eylül ayında finansal piyasalar, Donald Trump’ın yeniden başkan seçileceğine dair beklentiyi fiyatlamaya başladı. Bu durum özellikle kripto para birimlerini etkiledi. Wisconsin Eyaleti Emeklilik Fonu Portföy Yöneticisi Tunç Dayıoğlu’na göre, Bitcoin’in değeri Trump’ın seçimi kazanma ihtimalinin güçlenmesiyle arttı. Bu durum, Bitcoin’in 106 bin dolar seviyelerine ulaşmasına neden oldu. Ancak daha sonra 95-100 bin dolar arasında dengelendi. Trump’ın kripto paralara olan destek ve yeni girişimleri sektörde ilgiyi artırdı. Özellikle, Trump’ın aile üyeleriyle birlikte kurduğu World Liberty Financial adlı kripto para girişimi, yatırımların artabileceğine işaret ediyor.
Altın mı, Bitcoin mi?
Tunç Dayıoğlu’na göre, Bitcoin artık kurumsal yatırımcılar tarafından altının alternatifi olarak görülüyor. Bitcoin’in yazılımında yer alan ve toplamda 21 milyon adetle sınırlı olması, arzın azalmasıyla talebin artacağını ve fiyatların yükseleceğini gösteriyor. Dayıoğlu, Bitcoin’in sınırlı arzı nedeniyle ilerleyen yıllarda daha fazla değer kazanabileceği görüşünde.
2025 Yılı İçin Yatırım Stratejileri
Dayıoğlu, 2025 yılı için yatırımcıların risklerini dağıtılmış bir portföyle yönetmesi gerektiğini belirtiyor. Hisse senetleri, hazine bonoları, altın ve kripto para birimlerinin portföyde dengeli bir şekilde yer almasını öneriyor. Hisse senetlerinin faiz indirimlerinin devam etmesi durumunda pozitif bir performans gösterebileceğini tahmin eden Dayıoğlu, Bitcoin ve diğer dijital varlıkların da cazip yatırım fırsatları sunabileceğini ifade ediyor.
ABD Ekonomisi ve 2025 Beklentileri
Trump’ın tekrar başkan seçilmesiyle Amerikan ekonomisinin büyüme potansiyelinin artabileceği düşünülüyor. Ancak, bazı politikaların enflasyonu artırıcı etkileri ve FED’in faiz oranlarını beklenildiği gibi düşürememe riski dikkat çekiyor. Dayıoğlu’na göre, 2025 yılında Amerikan ekonomisinde iki güç dengesi çarpışacak: Trump’ın büyümeyi destekleyen politikaları ile enflasyona etkisi. Dayıoğlu, 2025 yılında ABD ekonomisinin büyüme trendini sürdürerek beklentilerin üzerine çıkabileceği görüşünde. Bu süreçte yatırımcılar, dengeli bir portföy stratejisiyle büyüme fırsatlarından yararlanabilir ve risklerini kontrol altında tutabilir.