i-bankas-500-milyon-dolarlk-eurotahvil-ihrac-paraanaliz-ve-detaylar

İş Bankası’nın 500 Milyon Dolarlık Eurotahvil İhracı: Paraanaliz ve Detaylar

Türkiye İş Bankası, Uluslararası Piyasalarda İlk Adımı Attı

Türkiye İş Bankası, uluslararası piyasalarda önemli bir adım attı ve ilave ana sermaye nitelikli Eurotahvil ihracını gerçekleştirdi. Bu 500 milyon ABD dolarlık işlem, 2025 yılında uluslararası piyasalarda Türkiye’den yapılan ilk ihracı olma özelliği taşıyor. İş Bankası, kupon faiz oranını %9,125 olarak belirledi ve bu rakam Türk bankaları tarafından ihraç edilen ilave ana sermaye nitelikli Eurotahviller arasında en düşük kupon faiz oranı ve en düşük prim ile sonuçlanan işlem oldu.

Geniş Yatırımcı Grupları İlgi Gösterdi

İşlem, 1,5 milyar ABD dolarına ulaşan taleple karşılandı ve geniş bir coğrafyaya yayılan çeşitli yatırımcı gruplarının yoğun ilgisini çekti. İngiltere’ye %41, Orta Doğu ülkelerine %28, Avrupa’ya %21, ABD’ye %8 ve Asya ülkelerine %2 oranında Eurotahvil satışı gerçekleşti. Yatırımcı kompozisyonunun büyük bir kısmını %42 ile fon ve varlık yönetim şirketleri oluştururken, %36’sı bankalar, %19’u hedge fonlar ve %3’ü diğer yatırımcılardan oluştu.

İş Bankası Genel Müdürü’nden Değerlendirme

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, uluslararası tahvil piyasalarında Türk ihraçları açısından yeni bir seneye başlamanın mutluluğunu vurguladı. Aran, “Bankamızın ilave ana sermaye niteliğindeki ilk borçlanma işlemi olma özelliğini taşıyan bu ihraçla daha önceki ihraçlarımızın yanına yeni bir Eurotahvil türünü eklemiş olduk. Bu adım, tarihi misyonumuz doğrultusunda ülkemiz ekonomisine döviz cinsinden kaynak yaratma ve bilançomuzu güçlendirme çabalarımızın bir yansımasıdır. KOBİ’lerden başlayarak tüm işletmelerin sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gereksinimlerine hazırlanmasına katkı sağlayacağız” dedi.

Bu önemli adım, Türkiye’nin uluslararası finans piyasalarındaki konumunu güçlendirmeye yönelik atılmış olumlu bir adım olarak görülüyor. İş Bankası’nın bu başarılı ihracı, ülke ekonomisinin geleceği için umut vaat eden bir adım olarak kabul ediliyor.